top of page

Rusya-Çin İlişkileri: Batı Yaptırımlarından Sonra Riskler

  • 2 Haz 2022
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 29 Ağu 2022

Rusya’nın güvenliği, Kiev’in gözlerini Kremlin’e döndürmesinden geçer. Kiev, Batı’ya hem askeri hem sosyoekonomik şartlarda bağlanırsa, bu durum Moskova için sonun başlangıcıdır. Bu nedenle Batı bandına giren Kiev’i Kremlin paraleline sokmak için sert güç uygulanması kaçınılmaz bir gerçektir. Eski Özel Kuvvetler Komutanı/Emekli Albay Mithat Işık’a göre, Sert Güç; askeri müdahale, etkili diplomasi, ekonomik yaptırımlara dayanan güç olarak ifade edilir. Sert gücün kullanılması için silahlı kuvvetler ve ekonomik kaynaklar gibi somut kaynakların yeterli olması gerekmektedir.

Savaşın ilerleyen günlerinde Avrupa Birliği’nin Rusya’ya karşı aldığı pozisyon, Kremlin’in beklemediği bir süreçle karşılaştığını, yaşadıkları şoktan anlamamız çok zor olmadı. Aksi takdirde yurt dışındaki rezervlerini, hepsini olmasa da kısmen Rusya’ya getirebilirdi. Temel gıdalarda hem üretimi artırabilirdi hem de ithal ederek depolayabilirdi. Temel önlemler alarak bu süreci daha az sancılı geçirmek mümkündü. Kremlin, Kırım ve Gürcistan deneyimlerinden yola çıkarak Batı’nın pozisyonunu okudu ve sonuç olarak yanıldı… Şu anda bu yanılgıyı da “Avrupa Birliği bağımsızlığını Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İngiltere’ye teslim etti” cümleleriyle açıklıyorlar. Son açıklama, Vitaly Shlykov tarafından kurulan ve bir güvenlik analitik kurumu olan Dış ve Savunma Politikası Konseyi’ne başkanlık eden Sergey Karaganov’dan geldi. Rus bir siyaset bilimci olan Karaganov şu açıklamalarda bulunmuştur:

Avrupa ve ABD arasında bu düzeyde bir uyum bekliyor muydunuz? «Eh, Batı’nın sorunları yüzünden uyum bozulacak. Ama şimdilik, bu çatışmadan önce bile örgütleniyorlardı. Batı başarısız oluyor ve dünyadaki konumunu kaybediyor, bu yüzden bir düşmana ihtiyacı var – şu an için düşman biziz. Birliğin süreceğini düşünmüyorum, Avrupa bağımsızlığını kaybetmeyi seçerek intihar etmeyecek. Umarım Avrupalı ​​komşularımız bu nefret baş dönmesinden kurtulur».

Batı’daki uyum Ukrayna için maddi, askeri ve manevi desteğe dönerken, Rusya için yaptırımların iz düşümü olmuştur. Yaptırımlardan sonra Rusya için nadir çıkış kapılarından biri de riskleriyle birlikte Çin Halk Cumhuriyeti olmuştur. Her ne kadar iki ülke Sovyetler Birliği’nin son dönemlerinden günümüze kadar sınır sorunlarını çözmek için ciddi bir irade koymuş olsalar da çıkarlarının çatıştığı ciddi alanlar var. Yaptırımlar nedeniyle Rusya’nın Çin’e doğru kayması, Rusya için ciddi riskler oluşturmaktadır. Her ne kadar Sergey Karaganov Çin’e bağımlılık konusunu önemsememiş gibi görünse de yazıda risklerin bir kısmını paylaşacağım.

Orta Asya devletlerinin vatandaşları daha yüksek hayat standardı için Moskova, St. Petersburg, Kazan gibi şehirlere giderler. Kazandıkları paraları ülkelerine gönderirler. Dolayısıyla bu insanlar, krizde olan Rusya yerine başka ülkelere gitmeyi planlayacaklardır. Çin’in “Kuşak-Yol” girişimi, öncelikle Rusya’nın yakın çevresinde etkisini gösterecektir. Alt ve üst yapı, enerji istasyonları gibi önemli kalemler, Çin aracılığıyla bölgede geliştirilecektir. Rusya’nın burada azalan rolü yukarıda bahsettiğimiz risklerden biridir.

Rusya’da üretim alt yapısının bozulması diğer bir risktir. Oluşan boşluğu ucuz ürünlerin Çin’den temin edilmesi şimdilik en mantıklı olanı gözükse de Çin’e bağımlılık artan bir faktör olarak gözüküyor. Çin’in Ekonomi ve Siyaset Sektörü Başkanı Sergey Lukonin’e göre, altı ay veya bir yıl içinde Çin, her durumda Rusya yüksek teknoloji pazarındaki konumunu ciddi şekilde güçlendirecektir. Batı’nın yaptırımlarından sonra yüksek teknoloji pazarındaki boşluğu Çinli şirketlerin doldurması, Rusya için de diğer bir risk.

Tüm bunların sonucunda Çinlilerin, hem Rusya’da hem de Rusya’nın abi rolü oynadığı ülkelerdeki diasporası güçlenmektedir. Kremlin her ne kadar ”Kuşak-Yol” projesini destekliyor da olsa paçayı kaptırmamanın peşinde. Orta Asya devletlerinde Çinli şirketlere karşı çıkan ayaklanmalar ve protestoların bu anlamda okunması gerektiğini düşünmekteyim. Moskova’nın Pekin’e karşı denge unsuru olarak kullandığı Batı, şu anda terazinin bir kefesinde yok. Bazı Rus analizcilerin Çin’i ehvenişer olarak kabul ederek, şu anda yaşanan gelişmelerin kontrol edilebilirliği üzerine makaleler yazdığını da not düşmemiz gerektiğine inanıyorum.

Analizlerin bir kısmında yerli sanayinin bozulması, artan ekonomik sorunların azınlıklar arasındaki çatışmayı körüklemesi ve artan Çin diasporası, risklerin kısa özeti denebilir.

ree

Yorumlar


bottom of page