Türkolog Mikhail Meyyer’in Sözde Ermeni Soykırımı Hakkındaki Düşünceleri
- 2 Haz 2022
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 29 Ağu 2022
Sözde Ermeni soykırımı hakkında MV Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi Asya ve Afrika Enstitüsü Başkanı Mikhail Meyer’in vvestikavkaza.ru‘ya verdiği Rusça röportajı okudum. Akabinde Türkçe’ye çevirerek meraklılarına sunmak istedim.
Mikhail Meyer: Yüz yıl önce Türkler ve Ermeniler Almanya ve Fransa Tarafından Kandırıldı
”Kafkasya Bülteni’ne” MV Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi Asya ve Afrika Enstitüsü Başkanı Mikhail Meyer konuyu; 1910’ların ortalarında Türkler ve Ermeniler arasında meydana gelen çatışma başlangıçta yanlış anlaşılmış ve bu nedenle bugün bir dizi tarihçi tarafından “Ermeni Soykırımı” olarak yanlış yorumlanmıştır. oysa o zamanki durum bu iki halk arasındaki Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarındaki çatışmaya hiçte bağlı değildi.
Ünlü bilim adamı, Türkiye’deki 1915 olayları konusundaki tutumunun birçok siyasi şahsiyetin konumundan keskin bir şekilde farklı olduğunu ve bu nedenle “Ermeni soykırımını” tanıyan Devlet Duması kararnamesini ihlal ettiği için mahkemeye başvurmakla tehdit edildiğini itiraf etti. “Ama benim için bu soru net olmaktan çok uzak. Geçmişe ne kadar dalarsak, tamamen yanlış veya çok açık bir değerlendirme yaptığımız şeyler ve olaylar o kadar görünür hale gelir. “Soykırım”ın durumunu Ermeniler ve Türkler arasındaki çatışmaya göre değil, o dönemin siyasi yaşamında gelişen duruma göre belirlemelidir, Kafkasya’da bir savaş fikri Türklere ait değildir. ”dedi Mikhail Meyer.
Almanya’nın 1915 olaylarındaki yerini şöyle anlattı “Bu, Türkiye’yi Rusya ile savaşa göndermesi gereken Alman politikacılar tarafından ortaya atılan bir fikir:“ İyi bir sonuç olması durumunda büyük bir Müslüman imparatorluğu – Hilafet’i yeniden kurabileceğinize söz veriyoruz. Nitekim, Ermeni nüfusunun önemli bir kısmının padişah yetkililerinin yanında değil, Rusya tarafında olduğu ortaya çıktığında, bir iç savaş durumunun hemen olacağı ortaya çıktı. Bu konuda atılan ikinci adım, Alman komutanlığının nüfusu ön cephe bölgelerinden sürgün etme fikrini önermesiydi ”.
Aynı zamanda, dış güçler Ermenilerin “düşman bulmalarına” yardım etti. “Bu düşmanı ”Türkler” olarak buldular. Gerçekten de, uzun bir süre Ermenilerin kafasında muhtemelen oldukça zor komşular olarak algılandılar, çünkü her ikisinin de aynı topraklar üzerinde hak iddiaları vardı. Aynı zamanda, Ermeniler tarafından kaybedilen toprağın ana kısmının Türkler tarafından değil, Kürtler tarafından ele geçirildiğine dikkat edin ve şimdi Ermenilerin sürgün edildiği topraklarda ‘‘Türk-Kürt” çatışması gelişiyor.
Çatışmanın yanlış anlaşılması, ona çok dar bir bakış açısıyla ilişkilidir. “Sadece Almanya’da değil, onlara yardım etmek için hiçbir şey yapmadan kendi aralarında büyük güçlerin çatışması, esasen iki halkı birbirine kırdırmak. Ermenilerin sadece Rusya’nın değil, örneğin Fransa’nın da müttefiki olarak hareket ettiğini hatırlatmama izin verin. Osmanlı İmparatorluğu altında Ermenilerin iki ana dağılım alanı vardı: kuzeyde, Rusya sınırında ve güneyde, durumun Fransız gemileri tarafından kontrol edildiği Akdeniz yakınlarında. Ermeniler onların denizaltılarına (teknelerine veya gemilerine) tüm istihbarat bilgilerini getirdiler ve Fransızlar her an düşmanlıklara başlayabilir ve savaşın süresini 1-2 yıl kısaltabilirdi. Bunun yerine savaşın sonuna kadar beklediler ve sonra kendilerini galip kabul ederek Kilikya’daki Ermeni yerleşiminin güney kısmına girdiler ”dedi.
Kaynakça
https://vestikavkaza.ru/news/Mikhail-Meyer-sto-let-nazad-turok-i-armyan-stravili-Germaniya-i-Frantsiya.html





Yorumlar